13 Temmuz 2013 Cumartesi

Normal Doğum Eğitimi ve Bir Cumartesi Günü


Bugün normal doğum eğitimine gittik Savaş'la.
Ücretsiz, 3 saat süren bir eğitimdi.
Bir önceki eğitime göre (doğum süreci eğitimi) çok daha faydalıydı bence ya da belki de benim daha çok ilgimi çekti.
Tam olarak bilmediğim bu süreçle ilgili öğrendiğim her bilgi biraz daha kafamı netleştiriyor sanırım.
Ya da ben öyle olduğunu sanıyorum.
O süreci yaşadığımda belki de tamamen kafamdakilerden farklı bir deneyim olacak.

Eğitimde önce normal doğumla ilgili bilgiler veriyorlar.
Sonra eşlerin yapabilecekleri birkaç masaj tekniği gösteriyorlar.
En son kısımda ise eşleri dışarı çıkarıp, birkaç nefes tekniği ve yoga/pilates hareketi gösteriyorlar.
Nefes tekniklerine çalışmakta fayda var bence. Bir de her yerde okuduğum, yine eğitimde de öneminden bahsettikleri kegel egzersizlerini yapmakta fayda olabilir.  

Eğitimin sonrasında biraz Tunalı tarafına indik.
Hava sıcaktı ve benim için yorucuydu aslında.
Fazlaca durmadan eve geçtik.
Evde de biraz uzanıp dinlendikten sonra annemlerle skypeta konuştum, yaklaşık 1 saat sürdü konuşmamız :)
Savaş bu uzuun konuşmalarımızı hayretle karşılıyor, ne buluyorsunuz bu kadar konuşacak diye şaşırıyor. Bilmiyor ki bayanlar bir başladı mı konuşmaya mevzu nereden nerelere zıplaya zıplaya ilerler :)
Gerçi annemlerle konuşma şeklim pratiktir.
Laptopu bir yere koyar bir yandan iş yaparken bir yandan muhabbet ederim.
Bugün de hem mutfakta yemek yaptım hem konuştuk.
Yaptığım yemek de pek afilliydi, fırında kaburga yaptım :)
Çok bir zorluğu yoktu gerçi.
Patates, soğan, sarmısakları dizdiğim tepsiye bir de kaburgaları yerleştirdim (öncesinde birkaç saat marine etmiştik etleri). Sonra da üzerini alüminyum folyoyla örtüp yaklaşık 1 saat fırına verdim. En son da almadan önce alüminyum folyoyu kaldırıp üstü biraz kızarsın diye 10 dakika daha tuttum. Savaş'ın da hakkını yemeyeyim gerçi, tarifi bulan da, eti alan da, marinasyonu yapan da oydu ;) Bana düşen tarife uygun olarak hazırlayıp fırına koymaktı ;)
Nihayetinde pek güzel oldu bence.
Akşam da kahve içmeye Cafemiz'e gittik.
Oradan da kısa bir yürüyüş için Seğmenler Parkına uğradık.
Şimdiyse Ankara akşamlarının güzel esintisi var evin içinde.
Gündüzün sıcağına inat, Ankara yazlarının çok güzel bir akşam esintisi oluyor.
Kızım içeriden beni dürtüklüyor. Artık o kadar kuvvetli ittiriyorki. Bazen canımı bile hafiften acıtıyor.
Hareket ettiği zamanlarda istemsiz olarak elimi göbeğimin üstüne koyuyorum.
Sanki beni hissediyormuş gibi, ya da belki de ben onu daha yakından hissetmek istiyorum.
Aramızda aslında sadece bir göbek duvarı var :)
Bir camın iki tarafından ellerini buluşturan aşıklar gibiyiz :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder