28 Ocak 2014 Salı

Kızıma hitaben


 



Fındık kızım 5 aylık olmana sayılı günler kaldı.
Sen artık etrafına karşı çok ilgilisin.
Gözlerin sürekli etrafı süzüyor.
Hele bir de yeni bir yere girdiysek kafanı bir o tarafa bir bu tarafa çeviriyorsun sanki her şeyi aynı anda görmek ister gibi.
Ellerini artık daha ustaca kullanıyorsun. İlgini çeken şeyleri tutmaya çalışıyorsun, genelde tutuyorsun da.
Tabiki her şeyi ağzına götürüyorsun :) Miden bulansa da ellerin sürekli ağzında cukcuk emiyorsun. Kendi ellerin yetmiyor bazen bizim ellerimizi de çekiştirip ağzına sokmaya çalışıyorsun.
Tatlı mı tatlı kahkaha atıyorsun. Sana kahkaha attırabilmek için binbir takla atıyorum ;) Çok sevimli oluyorsun napiyim ;)
Artık seni koltuğa değil yere bir battaniyenin üzerine yatırıyoruz. Baya baya dönmeye başladın. Altta kalan kolunu bile kurtarıyorsun sayılır. Kurtaramazsan bir süre sonra homurdanmaya başlıyorsun, biz de imdadına yetişiyoruz :)
Yüz ifadeleri hala çok ilgini çekiyor. Gözünün içine bakıp sesler çıkarmamız, mimikler yapmamız hoşuna gidiyor. Hayvan sesleri çıkarmada baya ustalaştım ;)
Tanıdığın kişi sayısı artmaya başladı. Anneannen, babaannen, deden, halan, teyzen seninle keyifle zaman geçiriyor. E annen de böylece az biraz başka şeylerle ilgilenebiliyor ;)
Bugünlerde sanki açık havayı daha çok seviyorsun kapalı alanlara nazaran. Güneş çıktı mı kendimizi dışarı atıyoruz. Ah böyle zamanlarda yurtdışında yaşıyor olmayı öyle çok diliyorumki. Bebek arabasıyla kaldırımlarda yürümek o kadar zorki bizim ülkemizde. Yeşil alan bulmak ise neredeyse imkansız :(
Bazen sakin ortamları tercih ediyorsun bazense kalabalıktan hoşlanıyorsun.
Aslında artık - ya da en başından beri - sen de tercihleri olan bir bireysin. Nasılki bizim her günümüz, gecemiz aynı değil senin de aynı olmuyor. Bunu bilip ona göre hareket etmeye çalışmak, günü beraber yaşayıp şekillendirmek gerekiyor.
Baban seni severken kendinden geçiyor. Bolca öpüp kokluyor, arada da mıncırıyor seni. Senin de pek hoşuna gidiyor.
Ben de en çok ensenden öpüp öpüp o mis kokunu içime çekmeye bayılıyorum.
En keyifli olduğun zamanlar sabah uykunu alıp da kalktığında. Bazen uyanıp da yatakta bıcır bıcır kendinle konuşurken buluyorum seni. Beni görünce de hemen gülümsüyorsun tatlı tatlı.
Akşamları uyku vaktine doğru uykum geldi naraları atmaya başlıyorsun. Kendince söyleniyorsun, bazen minik kedi yavrusu gibi sesler çıkarıyorsun. Sonunda da yaygarayı basıyorsun :)

Günbegün büyüyorsun be miniğim, her gün değişiyorsun.
Her şeyi sıfırdan yaşayarak öğreniyorsun. Aslında her şeyi yaşayarak sıfırdan birlikte öğreniyoruz demek daha doğru herhalde.
Bazen kendimi yorgun, beceriksiz, çaresiz hissettiğim zamanlar olsa da ben senin annen olmayı çok sevdim be minik kuzum.
Sen bizim hayatımızın en güzel yerine geldin kondun minik kelebeğimiz.
Sen bu hayatın bize verdiği en güzel armağansın.
Birlikte nice nice aylara, yıllara . . .
Seni seviyoruz . . .

5 yorum:

  1. Bu kiz bir afet olacak Burcu'cum :))

    YanıtlaSil
  2. Canım benim çok sağol ;)
    Güzel haberlerinizi aldım, Allah sağlıkla oğlunuzu kucağınıza almayı nasip etsin inşallah ;)

    YanıtlaSil
  3. canım kızım benim. annenin dediklerine sonuna kadar katılıyorum. ilave olarak uykun geldiğinde üst dudağını öne çıkartarak söylenir tarzda sesler çıkartman yok mu kesin ileride de buna benzer şeyler yapacağını düşünmek :)
    yeter utandım sonra gene yazarım...

    YanıtlaSil
  4. Ela salı günü kulağıma şöyle dedi:"Sevgi Teyze, Anneme söyle. Böyle olmuyor. Ben büyüyorum ama annem bloga yazmıyor, yeni fotolar koymuyor. Siz de hep kaçırıyorsunuz beni, bu nedenle.."

    YanıtlaSil