2 Temmuz 2013 Salı

NST: Non stress test



Bugün 32. haftamıza girmiş olduk.
Sabahtan Gazi Hastanesine gidip hem raporumu aldım hem de NST'ye girdim.
Savaş izin alamadığı için tek gittim.
Devlet hastanesi olunca da tabiki de işler öyle tıkır tıkır ilerlemedi.
Önce NST yapıldı, yaklaşık 20 dakika boyunca bebeğin kalp atışları ile hareketlerinin uyumlu olup olmadığına bakıldı. Bebek hareketlendiğinde kalp atışlarının hızlanması, sabit kaldığında normal seyretmesi gerekiyor. Bu da ancak bebeğin yeterli oksijen alması ile mümkün oluyor. Yani testte aslında bebeğin yeterli oksijen alıp almadığı ölçülmeye çalışılıyor.
İlkinde yeterli hareket tespit edemedikleri için test iki defa yapıldı.
Aslında toktum, hatta gelmeden önlem olarak çikolatalı gofret bile yemiştim. Ama yine de taaa 9 kat inip bir de meyve suyu almam gerekti.
İkinci test sonrasında her şey normal çıktı. 
Bu haftalardan sonra doktorların esas önem verdiği sanırım bu NST sonuçları oluyor. Herhangi bir terslik halinde doğum zamanına karar verebilmek için belirleyici oluyor.
Kızımızın da hıçkırdığını ilk defa burada hissettim :) Çok şirindi, defalarca aynı ritmik hareket hissetmek :)
Sonrasında raporumu da imzalatıp işyerine teslim ettim. 29 Temmuzdan itibaren izinli olacağım. Doğumun kısmetse 31 Ağustos gibi olacağı düşünülürse 1 ay gibi bir süre evde keyif yapacağım :) Tabi o sıcaklarda ve büyümüş göbeğimle ne kadar keyif yapılabilirse! Keyif yapmak değil de, işe gidip 9 saat masa başında oturmamak, rahat giysilerle şipidik terliklerle dolaşmak, istediğimde uzanıp dinlenmek eminimki çok çok iyi gelecek.

Haftasonu da doğum süreci eğitimindeydik.
Çok çok farklı şeyler anlattıklarını söyleyemeyeceğim. Artık önümüzde internet olunca aslında fark etmeden çoğu şeyi öğrenmiş oluyoruz.
Hastane çantasında neler olması gerektiği kısmını güzelce dinledim. Bu konuda da internette bir sürü liste dolaşıyor ama sonuçta o hastanede doğum yapmayı planladığım için oradaki hemşirelerin neler getirmemizi beklediklerini öğrenmem faydalı oldu.
Yakında çantayı hazırlayıp bir kenara koymak lazım, eee nolur nolmaz.
Gerçi öncesinde bebişin eşyalarını yıkayıp ütülemem lazım. O minik minik giysileri yıkayıp da çamaşır tellerine astığımdaki görüntü şimdiden heyecanlandırıyor beni, çoook şirin gözükeceğine eminim. Unutmayayım de fotoğraf çekeyim ;))
Emzirme ve normal doğum eğitimleri de 2 hafta sonra.
Onların daha faydalı olacağını düşünüyorum.

Artık şaka maka doğum ve bebekli hayat çok yakınımızda.
Savaş da ben de bunun farkına varmaya başlıyoruz, heyecan, merak, bilinmezlik hepsi bir arada . . . :)
Kızımızla tanışacağımız günü ve sonrasını hayal etmeye çalışıyoruz.
Ne kadar duysak, dinlesek, okusak da aslında hiçbir şey bilmiyoruz.
Tek bildiğimiz, kendi deneyimimizi kendimiz yaşayıp, kendi dinamiğimizi kendimiz oluşturacağız :)

2 yorum: