Çok güzel bir bahar havası var, aldım üstüme battaniyemi, elime çayımı balkonda sezonu açmaya karar verdim. Napiim napiim derken de sevgili bloğuma yani kızıma yazı yazmak aklıma geldi. Cumadan pazara bir özet geçeyim dedim.
Cuma akşamı Necla annem-Ercüment babamla yemeğe çıktık. Necla annem ayağının tozuyla kalmalı gittikleri Kızılcahamam gezisinden yeni gelmişti. 30 yıl önce taaa Hakkarideyken kurdukları gün grubuyla hala türlü türlü etkinlikler yapıyorlarmış.
Ne güzel böyle uzun soluklu dostluklar.
Kızılcahamamda gittikleri bir kasabın kuzinede onlar için yaptığı sucuk ziyafetini ve tereyağı-bazlama almak için girdikleri başka bir yerde de kuzine üzerinde ısıtılan bazlamanın üzerine sürülen tereyağın keyfini anlatırken, küçük yerdeki esnafın ne kadar da içten, samimi ve maddiyattan uzak olduğunu düşünmeden edemedim.
Cumartesi günü iki haftadır ayağım yüzünden vermek zorunda kaldığım aradan sonra yogaya tekrar dönüş yaptım. Mutluyum. Çok çok keyif aldım, ayrı bir enerjiyle doldum. Gerçi ben ne güzel tekrar döndüm diye düşünürken bugün öğrendimki GOP'taki grubu sayı azlığından kapatıyorlarmış- bir ben bir de 36. haftasında olan birisi daha vardı :( Aynı kursun Çayyolunda başka bir grubu daha var ama bu aşamada bana çok yakın değil; şehirde başka bir kurs araştırmasına girmem gerekecek gibi gözüküyor.
Yoga öncesinde de Sevigiciimin evine yakın olduğum ve yoganın başlamasına da daha zaman olduğu için Kahve Dünyasının bahçesinde keyif yaptık, görüşemediğimiz günlerin açığını kapattık.
Veee Cumartesi günü öğleden sona annişko geldiiiiii! ;) Babam gelemedi iş yüzünden :( Mayıs başı gibi aramıza katılacak sanırım. Çooook özlemişim yaaa. Bütün gün ablamlardaydık, konuştuk, sarıldık, öpüştük, göbiş gösterdik, bavul yağmaladık, yemekler yedik, kahveler içtik, çocuklara güldük, peşlerinden koştuk...
Kızım anneannesiyle tanıştı :)
Annem geldi ya artık hamilelik nazını yapma potansiyelim de arttı :) hehe çok şımarığım!
Türlü türlü aktivitelerin içinde evde zaman çok yavaş aktı, çünkü bir koşturmacamız yoktu. Tek amacımız hasret gidermek, birlikte zaman geçirmekti. Bu hafta da izin aldım iş yerinden, artık tek mesaim gidip annemi görmek, ailecek zaman geçirmek olacak :) Pazartesi sabah 9 için kahvaltı yapma planları bile yaptık, mesai derken şaka yapmıyordum yani :p
Bugün de biz Savaş'la biraz zaman geçiririz diye düşündük.
Hafta içinde çok koşturmaca geçiyor, başbaşa kalınacak özel vakitler yaratmak gerekiyor.
Bugün öyle bir gün olsun istedik bizim için.
Savaşın sabahtan bir işi olduğu için çıktı, herhalde 1-2 saate biter. Önce spora gidelim dedik, Savaş sporunu yapsın, ben bir şeyler izlerken en düşük tempoda yürüyüşümü yapayım, sonra da havanın güzelliğinin keyfini çıkarmak için açık hava bir yerlerde oturalım; üstüne de belki akşam sinemaya gidelim.
Ama önemli nokta şu; her şey olabildiğince yavaaaş, huzuurluuu, keyifliii...
Bu haftanın sloganı bu :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder