8 Nisan 2013 Pazartesi

Denize hasret. . .

Ankara'yı seviyorum ben; doğduğum büyüdüğüm şehir burası.
Bütün anılarım burada; ailem, dostlarım, hayatım burada.
Acısıyla tatlısıyla yaşadıklarıma şahit bu şehir.
Çocukluğuma, ergenliğime, büyüme dönemime ortak.
Her şey çok tanıdık bu şehirde. Her yerde sanki yıllar yılı arkamda bıraktığım kırıntılar var, buldukça mutlu olduğum.
İki elin parmaklarını geçmez Ankara'da gezebileceğin semt sayısı, mekan sayısı da benzer şekilde. Ama Ankara'da önemli olan gittiğin mekanlar değil, o mekanlara birlikte gittiğin insanlar, ettiğin muhabbet, aldığın keyiftir.
Kısaca, severim ben Ankara'yı, şimdilik mutluyum burada.

Amaaa çoğu insan gibi deniz kenarında küçük bir yere yerleşme hayalim de hiç olmadı desem yalan olur herhalde.
En büyük eksik deniz burada.
Şöyle kafan attığında, çok efkarlandığında ya da tam tersi romantizm tavan yaptığında, keyfin gıcır olduğunda gidebileceğin bir deniz kenarı yok burada.
İstanbul'un o güzelim manzaraları yok Ankara'da.  
Her Ankaralı arada kaçmak ister İstanbul'a. Şöyle bir deniz görmek, martı sesleri duymak, adalara gitmek, değişik mekanlar tanımak için idealdir İstanbul. Yenilenir, enerji depolar geri dönersin. Bu bile yeter.
....

Bahar geldi, bir gitmek lazım İstanbul'a.
(Bu arada resim de İzmir'den, hehehe :) Olsun, deniz işte her yerde güzel...)

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder